“Yüksek Ziraat Mühendisi Kezban Şahin Taysun’un Potkal kitap yayını “Kafesteki Kalp” adlı romanı kadınlarımızın karşılaştığı sorunların çözümüne edebi bir katkı niteliğinde. Anılar, olayların düşündüren değerlendirmesiyle ilgi çeken anlamlı vurgulamalarla başarılı bir çıkış.” Yekta Güngör ÖZDEN

6 Aralık 2013 Cuma

"Kafesteki Kalp" TEK ULUS HABER Portalında ve pek çok kültür sanat sitesinde.

Gazeteci -Yazar-Şair  Sn.Ertuğrul ERDOĞAN'ın Kezban ŞAHİN TAYSUN'un KAFESTEKİ KALP adlı romanı  ile ilgili görüşlerini konu alan köşe yazısı TEKULUS HABER portalında  (3 Aralık 2013)  ve daha bir çok kültür sanat sitelerinde yer aldı.

"...Taysun’un kitabına geçmeden önce şunu samimi olarak ifade edeyim ki, Türkiye iyi bir kadın yazarı kazanma yolunda olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim. “Kafesti Kalp”i okurken,  her satırıyla okurunu kurgularının içine çekmeyi sade diliyle başarmış. İlk kitap yazar için çok önemlidir. Bir bebek gibidir.  Onu okuruna sunarken itinayla işler. En ufak ayrıntıyı kaçırmamak ve her satırın anlam kazanması için gecesini gündüzüne katarak göz damarları çatlayıncaya kadar her satırını oya gibi işler.

Evet, kadınlarımız… Onlara her platformda önem verdiğimizi söyler, ancak onları siyasetimizle, magandalığımızla zaman zaman hor görür ve demir parmaklılar ardındaki pencerelere gizlerken o güzel değerleri, saçından ayakuçlarına kadar hep bizim zannederiz. Oysaki tanrı onları ve doğurduklarını bize yalnızca korumak ve kollamak için emanet vermiştir. İşte kitabın yazarı Kezban hanımefendi sizi Gülşen’in evliliğe adım atışından ikinci evliliğine giden süreçteki yaşamı Ankara ve Antalya günlüklerinde çok değer verdiği üç büyüğü ile öylesine kurgu yapmış ki, kitabı ilk satırlarından itibaren elinizden bırakamayacaksınız! Yazar kitabın kahramanlarından Gülşen için derki: “… Oysa sıcak bir el dokunsa omuzlarına dağılacaktı bulutları ya da samimi bir bakış eritecekti içindeki buz dağlarını. Şimdi haziran sıcağında yüreği üşüyen bir gelindi o…” Kim bilir günümüzde kaç kadın donuk bir heykel gibi yaşamın girdaplarında boğuluyordur… Ve kim bilir kaç gelin hangi kaba bir elin yanaklarında patlayacağını ve ucuz bir kurşunun sıcaklığında yavrularını öksüz bırakacağını nereden bilebilirdi?..." Haber'den alıntıdır. 


Sn. Ertuğrul ERDOĞAN'ın yazısının tamamını okumak için köşe  yazının yer aldığı aşağıdaki linklerden birine tıklayınız.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder