“Yüksek Ziraat Mühendisi Kezban Şahin Taysun’un Potkal kitap yayını “Kafesteki Kalp” adlı romanı kadınlarımızın karşılaştığı sorunların çözümüne edebi bir katkı niteliğinde. Anılar, olayların düşündüren değerlendirmesiyle ilgi çeken anlamlı vurgulamalarla başarılı bir çıkış.” Yekta Güngör ÖZDEN

12 Kasım 2015 Perşembe

Deep Tone’un Sade ve Derin Kitabı Üzerine

Deep Tone’un Sade ve Derin Kitabı Üzerine

Değerli kalem ve blog arkadaşım Sevgili Deep Tone’nin 2013’te İkinci Adam Yayınları tarafından çıkan kitabı Sade ve Derin’i tıpkı diğer kitabı Derin Mavi gibi büyük bir keyifle okudum…  Kitabın adı gibi içindekiler de.  Yani sade bir anlatımla derin çıkarımlar mevcut.  Deneme severlere gönül rahatlığı ile öneririm. Yaşama dair düşündüren, düşündürürken gülümseten, yaşam gerçekleriyle yüzleştiren faydalı bir yapıt… Deep Tone’u kutluyorum. Kendisine nice kitaplar diliyorum.

Deep  Tone’un “Sade ve Derin” kitabından Beğendiğim Kısımlardan Alıntılar;  

“Sanırım önemli olan kendimizde ne olup bittiğini anlamak. Bizde var olan duyguları, isteği, sevgiyi, düşünceyi, ilgi alanlarını keşfetmek ve bunları hayat geçirmek. Hayat zaten bizim yaptığımız şeyler değim mi? Kendimiz olmak, kendimize dönmek, kendimizi kendimize dönüştürmek.”  (s. 95)

“Bazen ede etkileniriz birilerinin yaşamından; ama onların yaşamları bir yalandır veya hiçtir, ama gözümüzü boyalar işte. Umutsuzdur, öylesine yaşıyordur, hayata zor katlanıyordur ama biz ondan etkileniriz, o anda etkileneceğimiz tutmuştur sadece.” (s.89)

“Ama artık internet, her şey. Dans, uçuş, yağmur, ruh, flört, spor, oyun, sohbet, her şey internette. Düşlerimiz, duygularımız, bedenimiz, yedek parçalarımız, zamanımız, evimiz, artık net.”  (s.41)

“Makyavel demiş ki,  insanı elde etmek istiyorsan, bozmak istiyorsan, ona yetki ver. O yüzden, en asi, ele avuca sığmaz insanlara yetki verirler ki, evcilleşsin. Yetki, iktidar, güç, para baş döndürücüdür. Ve güçlüler doğruyu bile kendilerine ait görürler. “ (s.52)


“Belki de anlamaktansa, beklentiye girmektense, her şeyin birer enerji olduğunu, davranışlarımızın, başımıza gelenlerin enerjilerle ilgili olduğunu anlayıp, kabul etmek bizi rahatlatabilir. Sürekli hasta olacağını düşünen ve korkan bir insanın hasta olması çok doğaldır.  Hastalığı çeker o kişi. Kimse beni anlamıyor diye içine kapanan bir insanı kimsenin anlamaması da doğaldır. Kendini çirkin gören bir insanı kimsenin fark etmemesi de. Güzel hissetse herkes ona bakacaktır.” ( s.73)

Kezban Şahin Taysun
Araştırmacı- Mühendis-Yazar

3 Kasım 2015 Salı

Güncel Sanat Dergisi 6.Kaygusuz Abdal Şiir-Öykü Yarışması

Güncel Sanat Dergisi 6.Kaygusuz Abdal Şiir-Öykü Yarışması 
Son katılım Tarihi.31 Aralık 2015... 


GÜNCEL SANAT DERGİSİ 6.KAYGUSUZ ABDAL ŞİİR-ÖYKÜ YARIŞMASI 'NA KATILIM 01 TEMMUZ 2015 TARİHİNDE BAŞLAYACAK, 31 ARALIK 2015 TARİHİNDE SONA ERECEK...


ŞİİR YARIŞMASI ŞARTLARI...

1- Yarışmada konu ve tür serbesttir. Daha önce ödül almamış, hiç bir yerde yayımlanmamış en fazla iki şiir ile katılabilecektir. (Serbest ve hece ayrımı yoktur.) (Kitap, dergi, gazete, internet siteleri, facebook, twitter gibi sosyal paylaşım ağları ve bloklar dahil yayınlanmış olursa derece alsa dahi ödülü geri alınır.)

2- Şiirler, 12 punto Times new roman karakterli bilgisayar ile 1 satır aralıklı olarak yazılacak; beş nüsha çoğaltılıp, posta ile PK.66 Alanya-Antalya adresine bir nüsha da ayrıca e-posta yoluyla alanyaguncel@gmail.com adresine gönderilecektir.

3-Şairler, gerçek isimleri ile yarışmaya katılacaklardır.

4- Katılım süreci 1 Temmuz 2015 tarihinde başlayıp, 31 Aralık 2015 tarihinde sona erecektir.

5-Katılımcılar, 1’er özgeçmiş, vesikalık fotoğraf ile yazışma adresi, telefon, e-posta ve varsa faks gibi iletişim bilgilerini ayrı bir zarfa koyarak, eserleriyle birlikte göndereceklerdir.

6- Ödüller: “Kaygusuz Abdal Ödülü, Güzel Alanya, Alanya Kale, Alara, Alanya Kızıl kule, Güncel Sanat ve Seçici Kurul Özendirme” ödülleri olarak belirlenmiştir.

Seçici kurul Üyeleri;
Prof. Dr. Tuğrul İnal
Yar. Doc. Dr. Mehmet Yardımcı
Hasan Uğur TAŞÇI
Metin TURAN
M. Demirel BABACANOĞLU

KISA ÖYKÜ YARIŞMASI ŞARTLARI...

1- Yarışmada konu ve tür serbesttir. Daha önce ödül almamış, hiç bir yerde yayımlanmamış bir öykü ile katılabilecektir. (Kitap, dergi, gazete, internet siteleri, facebook, twitter gibi sosyal paylaşım ağları ve bloklar dahil yayınlanmış olursa derece alsa dahi ödülü geri alınır.)

2- Öykü, 12 punto Times new roman karakterli bilgisayar ile 1 satır aralıklı olarak en fazla 4 sayfa olarak yazılacak; beş nüsha çoğaltılıp, posta ile PK. 66 Alanya-Antalya adresine bir nüsha da ayrıca e-posta yoluyla alanyaguncel@gmail.com adresine gönderilecektir.

3-Yazarlar gerçek isimleri ile yarışmaya katılacaklardır.

4- Katılımcılar, 1’er özgeçmiş, vesikalık fotoğraf ile yazışma adresi, telefon, e-posta ve varsa faks gibi iletişim bilgilerini ayrı bir zarfa koyarak, eserleriyle birlikte göndereceklerdir.

5-Ödüller:”Akdeniz Öykü Ödülü, Güzel Alanya, Alanya Kale, Alara, Alanya Kızılkule, Güncel Sanat ve Seçici Kurul Özendirme” ödülleri olarak belirlenmiştir.

SEÇİCİ KURUL ÜYELERİ;
Öner YAĞCI
Yaşar YILTAN
Esra ODMAN
Münevver OGAN
Musa DİNÇ

Sonuçlar:1 Mart 2016 tarihinde açıklanacak, ödül töreni Nisan ayı içindeki bir tarihte belirlenip duyurulacaktır.
*Yurt dışından ve öğrenci müracaatları olursa, yaş gruplarına göre önceki yıllar da yaptığımız gibi ayrıca değerlendirilecektir.
* Gecikme ve kayıplardan dergimiz sorumlu tutulamaz.
* Yarışma ödülleri: Kitap seti, kazandı belgesi ve plaket verilecektir.
* Yarışmalar için, alanyaguncel@gmail.com ve 0-532-4094521 numaralı telefondan da ayrıca bilgi edinilebilir.
* Eserler ön seçici kuruldan geçtikten sonra asıl seçici kurula gönderilecektir.
* Derece alan eserlerin ilk yayınlama hakkı dergimizindir. Ayrıca Güncel Sanat “Öykü ve Şiir Ödüllü Eserleri” adı altında kitaplaştırılacaktır.
* 3 yıl üşt üste ödül alanlar, en az bir yıl ara verilerek yarışmamıza katılabileceklerdir.
* Katılımcılar yukardaki şartları kabul etmiş sayılırlar.

Yarışma koordinasyonu sağlama ve sekreteryası:Arslan BAYIR

7 Ekim 2015 Çarşamba

Kezban Şahin Taysun TRT Kent Radyo İzmir'de Kent Kitaplığı Programında

Kafesteki Kalp ve Aynadaki Göz kitaplarının yazarı Yazar Kezban Şahin Taysun bugün TRT Kent Radyo İzmir'e konuk alacak.
Yazar Taysun, Yapım ve sunuculuğunu Nalan Kolağası'nın yaptığı Kent Kitaplığı Programı'na 8 Ekim 2015, Perşembe günü 23:05'te konuk olacak.
99.1 FM 'de...

Yazar Kezban Şahin Taysun'un yazın yaşamındaki gelişmeleri ve kitapları hakkındaki düşüncelerini dinlemek için aşağıdaki linke tıklayınız...

https://www.youtube.com/watch?v=Lyazjg3KjPc





11 Eylül 2015 Cuma

Kezban Şahin Taysun Adnan Yücel Öykü Yarışmasında Birincilik ödülü aldı.

Kezban Şahin Taysun Öykü dalında Adnan Yücel Birincilik Ödülü'nünün sahibi oldu.


Adnan Yücel 4. Edebiyat ve Sanat Festivalikapsamında düzenlenen Öykü Yarışması sonuçlandı. Seçici kurulda bulunan Adnan Özyalçıner, Tahir Şilkan, Aydın Ilgaz, Feyza Hepçilingirler’in yaptıkları değerlendirmeye göre öykü dalında;
Birinciliğe: Kezban Şahin Taysun
İkinciliğe: Akın Çokuğurluel
Üçüncülüğe: Elif Yonat Toğay
seçilmiştir.
Ayrıca öykü ve şiir dallarında Sencer Başat‘a Yapı Sanatevi mansiyon ödülü verilmiştir.

18 Ağustos 2015 Salı

Aynadaki Göz kitabı Posta Gazetesinde Çifte Bulmaca'da :)

Yazar Kezban Şahin Taysun ve ikinci kitabı Yitik Ülke Yayınları​ 'ndan çıkardığı Aynadaki GÖZ​ 15 Ağustos 2015'te Posta Gazetesi Çifte Bulmacaya konuk oldu.
 
 

8 Ağustos 2015 Cumartesi

KAFESTEKİ KALP Berfin Bahar Dergisinde

KAFESTEKİ KALP Berfin Bahar Dergisinde (Temmuz 2015). Değerli kalem Sn. Selçuk OĞUZ'un kaleminden Kezban Şahin Taysun'un KAFESTEKİ KALP romanı üzerine güzel bir yazı.
                                  Değerli Kalem  Selçuk Oğuz'un  harika yazısı:

Kadın-Aşk ve Özgürlük
ya da
Kafesteki Kalp

Yazar Kafesteki Kalp (*) demiş kitabın adına ama biz bunu kadın-aşk ve özgürlük sorunu olarak okuyabiliriz. Gerçekte bir sorgulama olarak da okuyabiliriz; elbette roman olduğunu unutmadan, okuduğumuz kitabın. Yine romanda yaşamöyküsü sorgulaması yapmaktan kendimizi alamayacağımız ama özellikle bu tür romanlarda yaşamöyküsü vurgusu daha bir ağırlıkta kendini göstermekte olduğunu göz önünde tutarak...
Gerçekte bir yaşamöyküsü mü, yoksa başarılı bir yaşamöyküsü anlatısı mı verilmiş? Yazarın yanıtlamasının ötesinde bir şey söylemek oldukça zor; çok mu önemli yaşamöyküsü olması sorusu dışında, yalnızca okur merakı olduğunu belirtelim...
Konu kadınsa, bir yanıyla özgürlük sorunu olmaktan kurtulamıyor. Aşkla örülen her kadın sorunu ister istemez "kafes" içine konulması günümüz toplumlarında, özellikle bizim gibi geleneksel-baskıcı toplumlarda kaçınılmaz oluyor ve benzer her okuduğumuz kitap bu yönden içimizi yaralamaya devam ediyordu ama bir yandan da kafesin kapısının artık açılmaya başladığını söyleme mutluluğunu duyuruyordu.  
Kezban Şahin Taysun, geleneksellik ve çağdaşlık karşılaştırması yaparken, geleneklere bağlı ancak karşıt bir görünüm sunan erkek egemen anlayışın ikiyüzlü yaklaşımını sergilemekte Kafesteki Kalp kitabında. Gelenekselliğin köreltici etkisinin altında, kadın-erkek ilişkisini değişik bir anlatımla ve klasik roman tekniğinin dışında kurguladığı görülüyor. Romanın başkahramanı Gülşen'in hayatından anlatıyor yazar, yaşama dair söylemek istediklerini. Geriye dönüşlü, ancak hep ilerleyen bir anlatım tekniği kullanılmış. Gülşen'in çocukluğundan eğitim yaşamına ama hep bir evlilik adımı içinde kare kare gelişen olayların perdesi geçirilmektedir görüntülerin örüntüsünden...
İnsan yaşamının en özge yanı aşk ve öznellik dünyasının sınırsız denizi, denilse yeri var. Geniş anlamda alırsak aşkı, Yunus Emre’ce bir tanıma ulaşırız. Gerçekten Yunus Emre’de sınırsızlık boyutundadır aşk, mistisizmle aşkın bir seviye çıkarılır. Ancak özel bir varlığa indirgendiğinde insan yaşamının vazgeçemezi olan aşka dönüşür. Bu noktada Kezban Şahin Taysun’un Kafesteki Kalp kitabında sorguladığı, yargıladığı, irdelediği aşka ulaşırız işte.
Taysun kitabın özekliğine -merkezine- insan öznelliğinin ana dayanaklarından aşkı oturtuyor. Aşk -sevi-  salt evlilikle mi somutlaşır? Yazarın seçimi bu yöndedir; ancak burada kurumsal bir irdeleme de yapılır. Evlilik kurumu nasıl olmalı? Bilinen ve yaygın olan birkaç tür, günümüze özgülenmiş; görücü evliliği, mantık evliliği, aşk evliliği... Yazar belli başlı evlilik anlayışlarını irdelemekle birlikte sorguladığı, Kafesteki Kalp kitabının odağına koyduğu aşk evliliğidir. Çünkü o aynı zamanda bir özgürlük sorunudur.
Burada Kafesteki Kalp kitabının bir kurgu ustalığı olduğunu da belirtelim. Zaman yaşanan bir ‘anla’ sınırlıdır. Yazar ‘an’ın insan yaşamındaki yerinin önemi üzerinde durur. Gerçekten kitabın tüm zamanı bu ‘an’ içinde geçmektedir. Her şey ‘tek bir an’da olup bitmektedir demek ister gibi. Nedir bu an? Bir fotoğraf karesinden oluşmuş gibidir her şey ve kitabın konusu da böyle başlamaktadır; aynı zamanda fotoğrafı çekilen ‘bir an’ olur. Şöyle diyecektir bu anı anlatırken yazar; “Düşe kalka öğrenilen yaşam küçük ipuçları ile nasıl anlatılırdı ki bir başkasına? Bir yüz ve bir fotoğraf bu kadar özetleyebilir miydi durumu?” (S: 11)
Nedir o fotoğraf? Yazarın burada kullandığı bir anlatım tekniğidir ve sürekli dondurulmuş ya da kafes içindeki kalptır bu; evliliğe giden yol ve orada durur ama yazar olayların gelişimi boyunca sürekli irdeleme içinde olacaktır. Öyle ki yer yer felsefi uslamlamalar bile yapar ki deneme tadında anlatımla bütünleştirilmiş, okunması doyumlu satırlar bunlar. Ancak anlatımı örgüleyen kadının konumudur ya da kadının kafes içindeki durumu mu demeli?
Kitabın konusunun kısa anlatılımı daha iyi anlaşılmasını sağlayacak. YOL bölümüyle başlar ve kitabın ana örgüsü bu an içinde geçmektedir. Yol, yolculuğun başlangıcı; çıkılan yolculuksa nikah salonudur. Kitap boyunca anlatılanlarsa iki nikah arasında geçer. An; iki nokta arasındaki en kısa zaman bir anlamda kullanılmış üstelik! Kurgu ustalığından söz etme nedenlerimizden biri...
Kafesteki Kalp, kadın öznelliğinin bulunduğu konum değildir yalnızca; yazarın anlatımına eşlik eden duygu ve kadının toplum içindeki yeridir aynı zamanda. İşte o da kafesteki kalp metaforuna dönüşmüş oluyor! Bir yanda kendi cinsel kimliği ve kişiliği, öte yanda eşitlik arayışı ve toplumda kadına biçilen konum; kadın-erkek eşitliği bağlamında erkek egemenlik anlayışının günümüzde daha çok çağdaşlık görünümü altında ortaya çıkan yapısıdır. Burada yazar ağırlıkla iki örnek üzerinde durur; birincisi, roman başkahramanı olan Gülşen'in yaşamından anlatılan; kitabın ana konusudur aynı zamanda. Ancak örneklemelerle karşılaştırmaya gitmesi, kitap boyunca sıklıkla karşılaştığımız deneme anlatımın eşlik etmesine güzel bir örnek de sunmasından geliyordu. Belirleyici ikinci örnekse; geleneklere bağlı yetiştirilmiş olan Gülzade yaşamından verilmiştir.  
Gülşen’in yaşamından anlatılanlar; kadın kişiliğiyle özdeş, kadın yaşamını sorgulayan, irdeleyen ve buradan aşka ulaşılması ki Kafesteki Kalp aşk, özgürlük sorunuyla birlikte ele alınmış, böylece okur karşısına çıkarılmış bir kitaptır.
Konu anlatımına döneceğim. Ancak yazarın inceliğini göstermesi bakımından kitap adı üzerinde kısaca durmak istiyorum. Kitap adı üzerinde okumalarımız boyunca sıklıkla karşılaştığımız bir ‘oyun’ dikkatli okurun gözünden kaçmayacak “kalp” adındaki ikili anlamı yakalayacaktır. Buradaki ikili anlam, Türk edebiyatının incelikli özelliklerinden cinas sanatıyla ilgilidir. Cinas sanatını anımsatmak gerekirse, ancak yazarın burada, anlamdan çok teknik yönden ve ironi olarak yararlanmış olduğunu da belirtelim. Cinas: “1. Çok anlamlı bir sözcüğü her seferinde başka bir anlamını öngörerek birbirine yakın birkaç yerde kullanma: “Yar sana / Çağlar sular yar sana / Gam çekme deli gönül / Bulunmaz mı yâr sana” cinaslı manisinde “yar sana” söz öbeğinde cinas vardır. 2. Çok anlamı olan bir sözcüğün iyi anlamını kullanır görünerek kötüsünü öngörme. (Dil Derneği - Türkçe Sözlük) Buradaki tanımın da gösterdiği gibi, kalp iki anlamda; yürek ve düzmece -sahte- anlamlarında kullanılmıştır. Yazarın bu sanatı, kitap adı olarak kullanması, kitabın içeriğiyle de örtüşen uygunluğu, çalışmadaki titizliğin aynı zamanda bir göstergesidir. Kitap adından devinimle; gerçek, iyi, doğru olanla düzmece, kötü ve yanlış olanların sergilenmesi yapılmak istenmiştir, denilebilir.
İkinci bölüm başlığı SELMA ve FOTOĞRAF zaman içinde an’ı yakalayan ve an içinde olanları ortaya çıkaran yazar simge, olay ve imleri fotoğraf üzerinden yansıtır. Ayna da yine fotoğrafla aynı işlevi üstlenecek araçlardandır. Bunu yazar özellikle insanların yapmacık -sahte- yüzleriyle, gerçek yüzlerini göstermek için yaptığı söylenebilir. Örneğin kitaba öylesine girmiş gibi duran Öykü’nün yaşamından anlatılan acı gerçeğin yansımasıdır ve yazar YAPMA ÇİÇEK olarak tanımlar bunu. Öykü, İzmirli yoksul bir aile kızıdır; ancak Anakara’da eğitimi sırasında varsıl yaşama özenir, kendisini varsıl bir ailenin kızı olarak tanıtır! Şunu da belirtelim, yazar incitmeden, kırmadan gül koklar gibi yapar bunu. Derdinin bir şeyleri yıkmak, yok etmek olmadığı; ancak acı gerçekleri de göstermeden geçmek istemez okura. Öykü’nün yoksulluğundan utanmasına yalnızca üzülür. Roman kahramanı Gülşen de yoksul bir aile kızıdır.
Kitabın iki ana karakteri vardır Gülşen ve Kadri. İki okumuş aydın insanın ve çoğunluğu okumuş kahramanlardan oluşan Kafesteki Kalp kitabı için bir aydın sorgulaması denilebilir mi? Halktan kahramanlar da vardır; ancak ağırlıkla eğitimli, okumuş kişilerin yaşamlarının irdelemesi yapılır.
Kitaba dönersek yeniden, başlarda YOL-SELMA ve FOTOĞRAF kitabın kurgusunu içinde taşıyan özellikler gibidir. Özellikle SELMA ve FOTOĞRAF yaşanacak olanların sezgisel özeti yapılmıştır sanki. Fotoğraftan yansıyanlarsa; yer Eskişehir, zaman “Sayın bekar dinleyiciler, iki bin yılına on dört yıl kala...” (S: 12) ve kişiler “O on, kardeşi Ayşen üç yaşındaydı. Ablası Gülzade on iki yaşındaydı. Çabucak büyüyüp Selma Abla gibi gelin olmak istiyordu.” (S: 16) Fotoğraf, kendisine çok özenilen Selma Ablanın düğününde çekilmiştir. Üç kız kardeş yaşam onlara nasıl bir serüven hazırlamakta acaba? Görüleceği gibi her şey bir fotoğraf karesinde somutlanır ve bir an’dır o an.
“An” içinde doğrusal bir anlatım bulunmaz; özellikle çocukluk ve öğrencilik anılarına dönüşlerle anlatılır Gülşen’ın yaşamı. Kafesteki Kalp’in bir anı-roman ya da yaşamöyküsü özelliğini duyuran da bu satılar oluyor daha çok. Buradan devinimle şu soruyu sorarsak; roman kişiliğiyle birlikte Türkiye’de ortalama bir genç kızın yaşadıkları bu değil midir?
Önce abla Gülzade evlenir. Gülzade hemşirelik okulunu bitirmiştir ve bir devlet hastanesinde göreve başlamıştır. Evlendiği kişi Burhan, evlilik öncesi tıpkı Gülşen’in evleneceği Kadri gibi tam bir kadın hakları savunucusudur “Evet, ülkemizde kadınlar çok eziliyor.” diyordu Burhan. Devam ediyordu konuşmasına: “Sorun erkeklerden kaynaklanıyor! Erkek, kadına ev işlerinde destek olmak zorundadır. Aradan geçen zamanda Gülzade önce işinden ayrılmak durumda kalır, sonra eve kapanır, Burhan’ın isteklerini yerine getirmekle sınırlı bir yaşam üstlenir ve bir gün: “Gülzade’yi başındaki türbanla gördüklerinde ilk olarak annesinin dudakları uçuklayacaktı.” (S: 54)
Gülşen’in yaşamından anlatılanlara yazar bireşim özelliği verir; sav-karşısav-bireşim. Yazarın, kişiler üzerinden anlatımlarında yargılamada bulunmadığını ya da doğrudan bir yargılama içinde olmadığını bir kez daha belirtelim. Sorguladığı dürüst, namuslu, insana yakışan bir yaşamdır ama eleştiride bulunduklarına Gülşen de düşecek!
Kitabın ilginç kişileri var; bunlardan biri Kayınvalde Süheyle Hanım şöyle der Gülşen’le ilgili olarak: “Beceriksiz! Sesi güzel, fiziği fena sayılmaz; fakat elbisesi çok kötü!” (S: 40) Gülşen’in yaşamının kilit sözü olacaktır bu konuşmalar. Kadri TRT’de çalışan aydın bir insandır: “...Onu yaşamındaki diğer insanlara göre daha farklı diye seçmişti. Kendisine itiraf etmeliydi artık; nişanlılık döneminde Kadri’de gördüğü bazı tuhaf davranışları görmezden gelmişti. (...) Ancak ona tuhaf gelen şey, benzer kabalığın şimdi kendisi için yapılmasıydı.” Bunu anladığı an Gülşen kendisine soracaktır: “Peki bir hata yapıyorsa bu aşamada düzeltilmesi mümkün müydü? Ama olmalıydı; her yanlışın bir doğrusu olmalıydı.” (S: 47) Burada SÜHEYLA HANIM’LA TANIŞMA bölümünün kilit sözüne dönelim: “İlk tanışmalardaki anahtar bilgiler yok sayıldığında, sonrasında bunun bedeli ödenir miydi?” (S: 40)
Buradan sonrasını kitabı okuyacaklara bırakalım.
Kafesteki Kalp için geleneklerin ama özellikle çağını doldurmuş, gelişen yaşam koşulları içinde artık anlamsızlaşmış bulunan geleneklerin eleştirisinin yapıldığı söylenebilir. Bunların başında kız çocuklarına karşı yapılan ayrım ve baskıcı tutum vardır. Bu yaklaşımın erkekleri de nasıl tutsak aldığını iyi bir biçimde göstermiştir.
Sözece (aforizma) neredeyse her bölümün açılış sözü yapılmış ve her biri üzerine deneme yazılacak güzellikte sözlerdir. Birkaç örnek sözece kitaptan:
“ Gözler hiç susmazdı... Eğer karşısında onu alt üst edebilecek bir benzerliğe hayretle bakıyorsa...” (S: 35)
“Davullar hep coşturmazdı, bazen de yürek burkardı.” (S: 48)
Ya şu sözeceye ne demeli:
“Her canlı için ayrı bir tanımlamaydı doğa. Yağmurun öpücükleri neler anlatmamıştı ki o gün ona?” (S: 72)
Kitabın açar sözlerinden bir başkası: “Aynalar her zaman doğruyu söyler miydi?” (S: 90) MERİÇ ve CEMAL AMCA, Gülşen’in yaşamında özel yeri olan kitabın iki olumlu kahramanıdır ama özellikle Cemal Amca, Gülşen’in yaşamında ulaşılan olumluluğun öznesidir. Gülşen yaşadıklarını sorguladığında Cemal Amcanın sözlerini anımsayacaktır. Uzun bir alıntı olmakla birlikte, deneme tanında, özellikle iyi-kötü karşılaştırması, kitabın tat alınarak okunan bölümlerinden. Bu iyi örneği yazarın izniyle okurla paylaşalım: “Hayat, iyiliklerle kötülüklerin karışımından oluşur demiştim ya! Bir toprak yol ve bu yolda gömülü pek çok tohum düşün. Hayattaki iyi şeyler bu tohumlara benzer; toprağın altında saklıdır; yeşerip filizlenene kadar görünmezler. Bunlar dostluklar ya da fırsatlar şeklinde olabilir. Hak ettiğinde yeşerip tek tek yoluna çıkarlar. Fırsatları anlamak ve değerlendirmek başlı başına zor bir iştir. Kimileri bunları yok sayar! Çünkü bunu değerlendirecek deneyimi ve cesareti yoktur. Sonra da pişman olur.” (S: 117) Kötü örnektense kısa bir bölüm: “Kötülükler ise iyi şeylerin elbiselerini giyerek yoluna çıkarlar. Onların kötü olduğunu ilk bakışta anlamak her zaman mümkün olmayabilir! Onlar gerçeğine çok benzeyen yapma bitkiler gibidir...” (S: 117)     
Kafesteki Kalp yazarın ilk romanı olmakla birlikte, ilk romanında ulaştığı başarıdan nasıl güçlü bir yazar karşısında bulunduğumuzu çıkarabiliriz. Yazarı kutlarken nice yapıtların gelmesini diliyoruz. 






22 Temmuz 2015 Çarşamba

Kezban Şahin Taysun Yaşar Kemal 3.lük ödülü İnce Memed heykelciğini aldı.


      Kafesteki Kalp ve Aynadaki Göz kitaplarının yazarı Kezban Şahin Taysun YAŞAR KEMAL 3.LÜK ÖDÜLÜ İnce Memed Heykelciği’ni aldı.

           Anadolu Halkbilimleri Kültür Akademisi’nin  12-14 Haziran 2015’te  Osmaniye’de 9. Özgür Film Festivali kapsamında düzenlediği Bin Çiçekli Bahçe YAŞAR KEMAL anısına düzenlenen öykü yarışmasında  yazarın Sütannemin Falı adlı  öyküsü ödül aldı.


18 Haziran 2015 Perşembe

Kezban Şahin Taysun öykü dalında Yaşar Kemal 3.lük ödülü aldı



Yazar Kezban Şahin Taysun'un "Sütannemin Falı" adlı öyküsü Yaşar Kemal 3.lük ödülü aldı.

Yaşar Kemal Öykü Dalında Dereceye girenler :
1.lik - Emel  Dinseven- Altın gölet
2.lik - Bekir  Dağsever-Ana
3.luk-  Fatma  Türk  Kuşkaya - Uçurtma
           Kezban Şahin Taysun- Sütannemin falı
 Jüri  Özel  ödülü :
Esin Üçüncüoğlu - Yaradılışın sarmalında
Hikmet  Kurter - Kuşlar  kediler  köpekler

ANADOLU HALK BİLİMLERİ KÜLTÜR AKADEMİSİ: BİN ÇİÇEKLİ BAHÇE  YAŞAR KEMAL anısına  öykü, halk...: BİN ÇİÇEKLİ BAHÇE  YAŞAR KEMAL anısına  öykü, halk bilim, şiir yarışması : 1  --  Şiir dalında  dereceler : 1- A. Kadir  Paksoy-Ejd...

9 Mayıs 2015 Cumartesi

37 Yazarlı Soma'nın Öyküsü EGE TV'deydi

37 yazarlı Soma'nın Öyküsü; Ölüm Vardiyası kitabı üzerine EGE TVde 23 nisan 2015 de yayınlanan program. Konuklar : Buket Başaran Akkaya ve Kezban Şahin Taysun ile kitap üzerine bir söyleşi gerçekleşti.


8 Mayıs 2015 Cuma

TRT Kent Radyo İzmir'de Kitaplarım üzerine

4 mayıs 2015'te TRT Kent Radyo İzmir'de Kent Kitaplığı programında Nalan Kolağası'nın konuğu olmak ve kitaplarım Kafesteki Kalp, Aynadaki Göz ile içinde yer aldığım diğer seçkileri konuşmak oldukça keyifliydi.


DERİN MAVİ KİTABI ÜZERİNE


DERİN MAVİ /DEEP TONE / İKİNCİ ADAM YAYINLARI/ OCAK 2015

Sade ve Derin'in (Deneme)  yazarı  Deep Tone’nun 145 sayfalık 2. kitabı Derin Mavi kitabındaki şiir ve öyküleri okuyunca mavinin derinliklerine dalmamak neredeyse  imkansız…  Şiirler olağanüstü akıcı ve duru bir dille yazılmış.  Dizeler oldukça dokunaklı ve ışıltılı.
---------
bahar gibi sevgi
gözlerde güneş akıyor
yaz ise bütün şiirleri eritecek
anıları da
çiçek açacak yalnızlıklar
(Bir Kan Baharı şiirinden bir dize, sf. 41)
……….
mavi göğe
yeşil denize dalar gibi
tutkuyla tutunmak saçlarına
umudumun çiçeği

güneşimin lavlarına
yağmurun bulutlarına
özlemle uçmak gözlerinin ışığına
düşlerimin dirilişi
……..
(Bil Ki şiirinden dizeler, sf.9)

Öyküler,  teknolojiyle iç içe geçmiş  günümüz insanının yaşam hallerini,  büyük kentlerdeki yalnızlığını ve mutluluk arayışını anlatıyor. Yazar Deep Tone  ironik, fantastik ve mizahi öğelerle donatmış öykülerini.  Gülümserken düşündüren öyküler.

Öykülerden Bazı Alıntılar;
“…İstanbul’un altında yekpare bir baza olsa, bütün arabaları, otobüs , vapur, büs ve metrobüs, füniküler filan herşeyi bu yerin altındaki bazaya doldursak, şehir boş olsa. Şöyle battal boy bir boza…” ( sf.32)
“…Akıllı birşeyler yaz. Klavyenin kalemtraşı yok ki düzeltsin kelimeleri. Kelime icat etmek de zor. Bu yazı denen şeyi kim icat ettiyse hiç iyi bir şey yapmamış. Suya bir trol atayım toplayayım kelimeleri…”(sf.106)
“… Hypnos geleceğine bari Apollon gelse.  Ben de Dante gibi ortasında olsam ormanın. Yok, Dante ormanda kaybolmamıştı…” (sf.118)
“…Hey dünya bir kendine gelsene artık, çok döndün yıllardır, başın dönmüştür, sakinleşsene biraz, ne bu hız, dönme biraz, seni seniii!..”( sf.125)

Derin Mavi, keyifle okuduğum bir kitap oldu.
Yazar Deep Tone'un kalemine ve yüreğine sağlık!
Değerli blogçu ve güzel kalem arkadaşım Deep Tone'u kutluyor, kendisine  nice  kitaplar diliyorum…

Kezban Şahin Taysun 
Araştırmacı-Mühendis- Yazar 

2 Mayıs 2015 Cumartesi

Kezban Şahin Taysun TRT Kent Radyo İzmir'de


Yazar Kezban Şahin Taysun 4 mayıs 2015 pazartesi 23:05 de TRT Kent Radyo İzmir'de Kent Kitaplığı Programında kitapları Kafesteki Kalp ve Aynadaki Göz üzerine Nalan Kolağası'nın konuğu olacak.

29 Nisan 2015 Çarşamba

37 Yazarlı Soma'nın Öyküsü; Ölüm Vardiyası kitabı


EGE TV Hayat Sevince Güzel programında İlkay Kıyak'ın konuğu 37 Yazarlı Soma'nın Öyküsü; Ölüm Vardiyası.

23 Nisan 2015 perşembe günü  14.00-16.00’da Hayat Sevince Güzel Programı’nda Sn. İlkay KIYAK’ın konukları; 37 yazarlı Soma’nın Öyküsü; “Ölüm Vardiyası” kitabı yazarlarından Kezban ŞAHİN TAYSUN ve Buket BAŞARAN AKKAYA oldu.
Programda, geliri Soma’da yetim kalan çocukların eğitimine bağışlanacak olan Ölüm Vardiyası kitabı üzerine bir söyleşi gerçekleştirildi.
 
Programı izlemek için aşağıdaki linke tıklayınız.

https://www.youtube.com/watch?v=t1BGFZpUcjo&feature=

16 Nisan 2015 Perşembe

37 yazarlı Soma'nın Öyküsü Ölüm Vardiyası EGE TV'de




23 Nisan 2015 perşembe günü  14.00-16.00’da Hayat Sevince Güzel Programı’nda Sn. İlkay KIYAK’ın konukları; 37 yazarlı Soma’nın Öyküsü; “Ölüm Vardiyası” kitabı yazarlarından Kezban ŞAHİN TAYSUN ve Engin ÇETİNBAĞ.

Programda, geliri Soma’da yetim kalan çocukların eğitimine bağışlanacak olan Ölüm Vardiyası kitabı üzerine bir söyleşi gerçekleştirilecek. 

10 Nisan 2015 Cuma

Kafesteki Kalp ve Aynadaki Göz Haberturk Bulmacaya konuk oldu

Kafesteki  Kalp ve Aynadaki Göz adlı kitaplarım 9 Nisan 2015'ta Haberturk Gazetesi Okur Bulmacaya konuk oldu.:)

15 Mart 2015 Pazar

Yazar Kezban Şahin Taysun BEN TV'de































Programın tamamını izlemek için aşağıdaki linke tıklayınız.

http://www.kanalben.com/video/22402/kezban-sahin-taysun.html

Yazar Kezban Şahin Taysun  "Ben TV"' de.
16 Mart 2015'te Pazartesi günü saat 16:10 da "Pozitif Yaşam" programında Psikolog Sn. Zual Koçkar 'ın canlı yayın konuğu oldu. 

Yazar KEZBAN ŞAHİN TAYSUN'un konuk olduğu programda Taysun'un kaleme aldığı 'Kafesteki Kalp', 'Aynadaki Göz' kitapları ve yer aldığı 'Sensiz Ölümdür Aşk', 'Mutsuz Aşk Vardır', 'Ölüm Vardiyası' derlemeleri üzerinden sosyal sorumluluk ve toplumsal konulara dikkat çekme üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirildi. Psikolog Zuhal Koçkar ile Pozitif Yaşam pazartesi saat 16.10'da Ben Tv'de.

8 Mart 2015 Pazar

8 Mart Dünya Kadınlar Günü Kutlu Olsun

Dünya Kadınlar Gününün anlamı, kadınların yaşadığı haksızlıklara göz yumulmasına dair tepkisini dile getirdiği bir gün olmasıdır. Elbette ki sorunlarımızın diğer 364 günde de gözardı edilmemesi en büyük temennimizdir. 18. yüzyıldaki kadınların erkek egemen toplumun din ve siyaseti kullanarak kadınlara dayattığı zulümlere suskunluğunu bozduğu sürecin ardından günümüzde ancak 8 Martlarda dile getirebildiğimiz kadın sorunlarının artık son bulmasını ümit ediyoruz...
Kadına yönelik her türlü kötü düşünceyi, baskıyı ve şiddeti erkek egemen bakış açısının bir ürünü olduğunu bilincindeyiz. Bunun sona erdiği kadının yaşam haklarının yok sayılmadığı kadınların aydınlıkta yaşadığı bir evrenin umudu ile.... 
8 mart 2015
Kezban Şahin Taysun / Kafesteki Kalp ve Aynadaki Göz kitaplarının yazarı


şeytan zalimin bakışında
                      -özgecan’ın anısına--


bedenimde göz izleri var
içimde acı ve isyan

kadın demek insan demek
o ne cadı ne şeytan
şeytan zalimin bakışında
kadına kaldırır elini kör düşünce
çirkin niyete kulp bulanlar
niye utanmaz ki

bedenimde bıçak izleri var
içimde acı ve isyan

direnemez kesik eller katiline
acı kıvranışlar içinde
bir genç kız gitti dünyadan
baharında yaşamının
sızlamış mıdır içi çakma insanın

duyarsızlığın gönlü hoş
dili uzun
can çekişiyor insanlık
yine yaktı bir ocağı karanlık
ateş düşürdü ana yüreğine
   
bedenimde kül var
içimde acı ve isyan

aklım donuk
umutlarım kırık dökük
sırıtmasın dişini kötülük
tek cinsiyetli vicdan taşımak hüner değil
uyan artık çifte namuslu insan!

 kezban şahin taysun

Berfin Bahar Dergisi/ 205. Sayı/ Mart 2015


 

4 Mart 2015 Çarşamba

Deep Tone 'un 2. kitabı Derin Mavi çıktı

Değerli Blog arkadaşım Deep Tone'un 2. kitabı Derin Mavi İkinci Adam yayınlarından çıktı. DeepTone'un şiir ve öykülerinden oluşuyor. Henüz elime geçti. Kendisini kutluyorum. Nice kitaplara Deep Tone :) 

“Derin Mavi” kitabının “Günışığında Yıldızlar” şiirinden bir dize;

Duvarlar ve gurur savaşları ile
Yaşanıyor aşklar inançsız
Kaygan ve geçici duygularda
Mavi derinliklerde korkusuz
Ve zamansız yaşanacağına


Deep Tone / Derin Mavi / İkinci Adam Yayınları /Ocak 2015

19 Şubat 2015 Perşembe

Kafesteki Kalp Tavsiye Melekleri'nde








   


Kafesteki Kalp ile ilgili görüşlerini paylaşan Değerli Blogger Reyhanla Herşey ve Tavsiye Melekleri'ne çok teşekkürler...

Kafesteki Kalp kadının hiçliğe direnişi....

Okumak için linke tıklayınız. 

 http://www.tavsiyemelekleri.com/kafesteki-kalp/


2 Şubat 2015 Pazartesi

Aynadaki Göz HaberTürk Bulmacasına Konuk oldu


































Yazar Kezban Şahin Taysun  Yitik Ülke Yayını #Aynadakigöz kitabıyla bugün Habertürk bulmacasına konuk oldu :) İstanbul Baskısı :)

17 Ocak 2015 Cumartesi

DeepTone'un Kitabım Aynadaki Göz ile ilgili Görüşleri:


Yazar Deep Tone 'un Kitabım Aynadaki Göz ile ilgili Görüşleri:

Aynadaki Göz'ün  Değerli kalem  Deep Tone'dan aldığı notu  ve yorumları öğrenmek istiyorsanız aşağıdaki linke tıklayınız...