“Yüksek Ziraat Mühendisi Kezban Şahin Taysun’un Potkal kitap yayını “Kafesteki Kalp” adlı romanı kadınlarımızın karşılaştığı sorunların çözümüne edebi bir katkı niteliğinde. Anılar, olayların düşündüren değerlendirmesiyle ilgi çeken anlamlı vurgulamalarla başarılı bir çıkış.” Yekta Güngör ÖZDEN

28 Kasım 2014 Cuma

3.Homeros Öykü Yarışması Sonuçlandı.


Yazar Kezban Şahin Taysun'un kadına şiddeti anlattığı "Yüreğime İnen Yumruk" adlı öyküsü 3. Homeros kısa Öykü yarışmasında "Yayımlanmaya Değer" bulundu.

Bornova Belediyesi'nin  bu yıl 3'üncüsünü düzenlediği Homeros Kısa Öykü Yarışması'nda ödül töreni heyecanı yaşandı. 272 başvurunun yapılıp, 182 eserin değerlendirmeye alındığı yarışmada İzmir'den Hasibe Özaydın; "Öyle olsun istiyorduk" isimli öyküsü ile birinci,  İstanbul'dan Özlem Gökçehan Kale; "Şiirimin Hikayesi" adlı eseriyle ikinci, yine İzmir'den Ali Kaya ise "Denizler Delisi Yorgo" isimli öyküsü ile üçüncü oldu.
Gülmece ve Çocuk kitapları yazarı Muzaffer İzgü, Yazar-Şair Hüseyin Yurttaş, EÜ Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı  Prof. Dr. Nerin Yayın, Dil Derneği İzmir Temsilcisi  Yunus Bekir Yurdakul ve Bornova Belediyesi Kültür Sanat Danışmanı Ümit Tunçağ'dan oluşan jüri yayınlanmaya değer 10 eseri de belirledi. O eserler ve sahipleri şöyle: 
Toprağa Basmak- Kadir Akar(İzmir)
Antikacı Dükkanı - Ümit Evran (İzmir)
Zeus'un Kafası Yerde - İlyas Engiz(Antalya)
Aksona Koray- Avcı Çakman (Ankara)
İnsancık ne yapsın - Murathan Çarboğa(Hatay)
Yüreğime İnen Yumruk- Kezban Şahin Taysun (İzmir)
Gecenin İkisi ve Hiç Uykum Yok - Muzaffer Kale(İzmir)
Güller Yalan Söylemez-  İbrahim Şaşma(Karaman)
Bir Yıldızı Görmek - Nuri Demir(İzmir)
Zeytin Ağacının Dibinde - Tekin Türegün(Bursa)

Haberin devamı için tıklayınız.

http://haber.stargazete.com/ege/homeros-kisa-oyku-yarismasi-sonuclandi/haber-973073

18 Kasım 2014 Salı

Kezban Şahin Taysun 33.İSTANBUL TÜYAP KİTAP FUARI'nda okurları ile buluştu.


Kezban Şahin Taysun 33.İSTANBUL TÜYAP KİTAP FUARI'nda okurları ile buluştu. Kitapları Aynadaki Göz ve Kafesteki Kalp'i imzaladı.

Yazar Kezban ŞAHİN TAYSUN HaberTurk Bulmacalarına konuk oldu.

Yazar Kezban Şahin Taysun hem fotoğrafıyla (15 kasım 2014) hem de eserleriyle (13 kasım 2014)   Habertürk bulmacasına konuk oldu....

17 Kasım 2014 Pazartesi

Aynadaki Göz bugün SÖZCÜ Gazetesinde Yekta Güngör ÖZDEN in yazısı


"Dü­şün­ce ay­dın­lı­ğı­mız­la duy­gu erin­ci­mi­zi sağ­la­mak­ta en bü­yük pa­yı alan ya­yın­lar, za­ma­nı­mı­zın en ya­rar­lı kay­nak­la­rı­dır. Oku­yan­la­rın sa­yı­sıy­la oku­nan­la­rın sa­yı­sı gö­nen­di­re­cek dü­zey­de ol­ma­ma­sı­na kar­şın ya­yın­lar­la ya­şa­dı­ğı­mız mut­lu­luk, edin­di­ği­miz bil­gi­ler­le dü­şün­sel açı­lım­lar gü­cü­mü­zü ar­tır­mak­ta­dır. Okur­la­rı­mı­zı bil­gi­len­dir­mek gö­re­vi­ni dü­zen­li bi­çim­de sür­dür­me­ye ça­lı­şı­yo­ruz. Kez­ban Şa­hin TAY­SU­N’­un 15 öy­kü­yü içe­ren “Ay­na­da­ki Gö­z” ad­lı ki­ta­bı Yİ­TİK ÜL­KE Ya­yın­la­rı­’n­dan. Do­ğa­ya, aş­ka, en­gel­li­le­re, özel­lik­le ka­dın­la­rı­mı­zın top­lum­sal ve kül­tü­rel ya­şam­da­ki du­rum­la­rı­na de­ği­nen, be­ğe­ni top­la­yan bir ya­pıt."Yekta Güngör ÖZDEN

Yazının devamını okumak için tıklayınız..

http://sozcu.com.tr/2014/yazarlar/yekta-gungor-ozden/kultur-yildizlari-649685/

http://www.qoshe.com/sozcu/yekta-gungor-ozden/kultur-yildizlari/214080

14 Kasım 2014 Cuma

Yazar Kezban Şahin Taysun 33.İstanbul Tüyap Kitap Fuarında



Yazar Kezban Şahin Taysun, yarın İSTANBUL TÜYAP KİTAP FUARI'nda Yitik Ülke Yayınları standında (2. Salon, 603 D )  15 Kasım 2014 Cumartesi, saat:14:00-15:00 de  kitapları; Kafesteki Kalp ve Aynadaki Göz'ü okurlarına imzalayacak.

3 Kasım 2014 Pazartesi

Kafesteki Kalp Kitabı Üzerine Okur Görüşü

Değerli Okur Serdar Yegül'e kitabımla ilgili güzel görüşlerinden dolayı çok teşekkür ediyorum....

OKUR GÖRÜŞÜ:

SERDAR YEGÜL’ÜN KEZBAN ŞAHİN TAYSUN’UN KAFESTEKİ KALP KİTABI HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİ:

      Romanı okurken ilk kez karşılaştığım ifadeler oldu: “kaynaksız kurallar” ve “kaynaksız doğrular” (sayfa 47) gibi.. Bu ifadeler ilerleyen sayfalarda: “kaynağı belli olmayan doğrular” ve “hazır doğrular” şeklinde kullanılıyor. Sanırım romanın ana teması, bu ifadeler etrafında şekilleniyor.

Yazarın bu ifadelerini ben de günlük hayatımda; sağdan gelen “hazır doğru”yu, geldiği haliyle, bir trafik polisinin hemencecik yol vermesi gibi, sol tarafa yol vermesine benzetiyorum. Benim bu konudaki ifadem de: “Hayalet trafik polisi” olabilir;

Türkiye’de, Türk kültüründe, bilhassa anneler çocuklarını yetiştirirken, yazarın ifadesiyle “hazır doğrular”la yetiştiriyorlar diye düşünüyorum. Eğer çocuk kendisi gayret göstererek sorgulayıcı bir dünya görüşüne sahip olmazsa, “otomatik pilotta”, “hazır doğrular”la hayatını sürdürmeye devam ederse, o zaman erkek gencin evlendiği kızla sorunlar hemencecik çıkabiliyor. Benim teyzemin tabiriyle; “erkek, annesine de karısına da ‘dur’ demesini bilecek” hareket tarzını gösteremeyebiliyor. Ben sonuç olarak, Peyami Safa’nın: “Türk annesi çocuk yetiştirmeye ehil değil!” cümlesine geliyorum. Onun için Türk erkekleri gerekli zihinsel direnç geliştiremeden büyüyor; ve evliliklerinde zorlanabiliyorlar. Çünkü yataklarında hem erkeğin hem de kızın annesi var; evlilikler en az 4 kişiyle yürüyor. O zaman da hep sorun çıkıyor.

Tabii “hazır doğrular” sırf evliliklerde, kadın erkek ilişkilerinde değil, hayatın tüm alanlarında görebiliyoruz. İş ortamlarında, sokakta, toplu taşıma araçlarında, oturduğumuz konutlarında, insanla karşılaştığımız her yerde.  Romanda merkezde kadın olsa da, kadının yetiştirdiği erkek, tekrar kadına “yol su elektrik olarak geri dönüyor”.  Yani kapalı bir devre işliyor gibi geliyor bana. Bu kapalı devrenin, bu fasit dairenin kırılması gerekiyor. Bu mücadelede bazen kişisel bazen de ailesel zararlarla karşılaşıyoruz.

Ahmet Hamdi Tanpınar’ın dediği gibi biz, bilgiyi zamanımıza göre yeniden üretmeliyiz. Üretmediğimiz zaman, işte yazarın işaret ettiği gibi, “hazır doğrular”la yaşadığımız zaman, böyle doğrular çıkıyor karşımıza. Onun için her konuda okumak ve zihni açık insanlarla söyleşmek zorundayız. Bilgiyi, yeniden üretmek zorundayız. Tabii bu zahmetli bir süreç! Sürekli zihinsel dirençler geliştirmek zorundayız. Ama bizim gibi düşünen insanların başka çıkar yolu da yok!

Bizim toplumumuzun temel sorunlarından biri olan “hazır doğrular”ı merkezine alarak böyle bir roman yazdığı için Yazar Kezban Şahin Taysun’u  gerçekten tebrik ediyor ve kendisine  teşekkür ediyorum.

Bugün toplumumuzda; A, B, C dini cemaatine mensup arkadaşların “hazır doğrular”la hayatlarını sürdürdüğünü görünce, bu romanı neden önemsediğim daha iyi anlaşılabilir. 

Romanın bir bölümünde “Babaannenin iyi davrandığını sanarak çocuğun kalbini kırması ve kendini dine adaması” anlatılmış. Bu tip babaanneleri, toplumumuzda o kadar çok görüyorum ki.. Hem de bu babaanneler, yaşlı da değil çoğu kez. Genç insanlarda, idarecilerde de görüyorum bu tavırları.

O nedenle roman, günümüz Türk insanının temel sorunlarına parmak basıyor..

2.      Türkiye’de kadın sorunlarını işleyen bir romandan kasvetli bir anlatım beklerken, yazar  rahat bir anlatım seçmiş. Konular rahat ilerliyor ve sıkmıyor. Öyle ki; ben ekseriya okuyacağım romanın kaç sayfa olduğunu ve kaçıncı sayfada olduğumu zaman zaman kontrol ederim. İlk kez bu romanda sayfa sayılarına hiç bakmadım. Bu yazarın başarısı;

3.      Yazarın her bölümün başına bir cümle koyması hoş olmuş;

4.      Roman, kısa kısa bölümler halinde sunulmuş. Bu rahat okumayı sağlıyor diye düşünüyorum;

5.      Romanda ince ince esprili bir dil kullanılmış. Sanırım bu, zor bir konuyu gülümseterek vermeyi sağlamış;

6.      Romanın kurgusu güzel olmuş.

7.      Okurken, “Gülşen, Kadri’yle İnşallah evlenmez!” diyerek okudum.…

      Kezban Şahin Taysun'a böyle sahici bir roman yazdığı için gönülden teşekkür ediyorum. Onun kalemiyle tanıştığıma ve eserini okuduğuma seviniyorum. Başarılarının devamını dilerim.

Saygılarımla,
S. Serdar Yegül /Ankara